Düşler Ovası Dediler Ki... Parov Stelar - Electro Swing Ondan Sorulur! Banshee - Karanlık Bir Kasaba Hikayesi The Time Traveler's Wife - Zaman Yolcusunun Karısı

23 Aralık 2012 Pazar

Hayvanlar Palyaço Değildir

Sirkler... Palyaçoların, akrobatların, cambazların ve hayvanların gösteri yaptığı büyük gezici çadırlar... Çocukken hayal dünyasının kapısını aralamak gibidir sirke gitmek. Hayvanların akıl dolu numaralarını, akrobatların inanması güç performanslarını izlemek, normal şartlarda son derece eğlenceli, aynı zamanda masum görünüyor. Ancak bu eğlenceli ve büyüleyici gösteri dünyası masum değil, hiç olmadı.

İnsanları eğitmek kolaydır da, sirkteki hayvanların nasıl bu derece yetenekli hale getirildiğini hiç düşündünüz mü? Zalimliği karşısında hiçbir canlının boyun eğmeyeceğini bilen insanoğlu, sirkteki hayvanları nasıl eğitiyor, hiç aklınıza geldi mi?

İşkenceyle, aç bırakarak, eziyet ederek, zorla, taşla, sopayla. Sirk hayvanları, alkışladığımız, şaşkınlıktan ağzımızı açık izlediğimiz bütün o hareketleri aç kalmamak, dayak yememek için, zorunluluktan yapıyor. Bu yöntemle güdülenmişler çünkü. Biz gösteriden sonra evlerimize dağılıyoruz, onlar küçücük kafeslerine geri dönüyorlar. Doğru düzgün hareket edemedikleri kafeslerinde yaşamlarını sürdürmeye çalışıyorlar. Binlerce kilometreyi bu şekilde katediyorlar.

Hayvanlar işkenceyle bizim malımız olmamalı. Çoğu zaman çektiği acıyı belli edemeyen bu canlılar, sırf bizi eğlendirsin diye acı çekmemeli. Hayvanlar bizim şaklabanımız, palyaçomuz değil. Hayvanların gösteri dünyasında korkunç şeyler dönüyor, hiç görmek istemeyeceğimiz şeyler. Kimse bunlara seyirci kalmamalı. Hayvanseverlik sadece kedi-köpekle sınırlı da olmamalı. Bu yeryüzünde hepsinin yaşamaya hakkı var. İnsanlar yüzünden acı çekmemeli hiçbir hayvan, hapis edilmemeli, hor görülmemeli.  Bu yüzden, hayvanların olduğu sirklere hayır!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı