Düşler Ovası Dediler Ki... Parov Stelar - Electro Swing Ondan Sorulur! Banshee - Karanlık Bir Kasaba Hikayesi The Time Traveler's Wife - Zaman Yolcusunun Karısı

30 Temmuz 2013 Salı

Haftamı Şenlendirenler



Haftamın Kitabı: Ne zamandır merak ettiğim bir kitaptı Masumiyet Müzesi; işten fırsat bulduğum vakitler okurum diye e-kitap olarak indirdim bilgisayarıma ve canım sıkıldıkça okudum. Orhan Pamuk'un son zamanlarda epey ses getirmiş bir romanıydı ve neden bu kadar ses getirdiğini okuyunca anladım. Tipik bir Yeşilçam hikayesini duygu yoğunluğu ve tasvirlerle zenginleştiren Orhan Pamuk, okuyucuyu uzun sayfalarda bile bağlayabiliyor kendine. Nişantaşılı zengin bir ailenin çocuğu olan iş adamı Kemal'in uzaktan akrabası Füsun'la yaşadığı yasak aşkı anlatan Masumiyet Müzesi; okuyucuyu bir yandan 70'li - 80'li yılların büyüsüne götürürken bir yandan da duygu dolu bir aşkın içine sürüklüyor. Ben çok severek okudum, okumaya fırsat bulabilecek herkese tavsiye ederim.

Haftamın Filmi: Çizgi kahramanların beyaz perdeye uyarlandığı altın çağları yaşıyoruz, bilmem farkında mısınız? Çocukluktan bu yana hayranı olduğumuz süper kahramanları son teknoloji harikası çekimlerle beyaz perdede görmek elbette ki heyecan verici bir durum. Her ne kadar aramızda çizgi roman ruhunun öldürüldüğünü düşünenler olsa da, bu deneyimi yaşamak gerçekten heyecan verici. Superman'in son beyazperde uyarlaması Man of Steel de bu heyecanı yaşatanlardan. Bu kez hikaye Zack Snyder'in gözünden sunuldu bizlere. Başrolünde Superman'i Henry Cavill, Lois Lane'i ise Amy Adams canlandırdı. Her ne kadar izlerken aksiyon sahnelerinin gereğinden fazla tutulduğunu düşünsem de; genel olarak kast seçimi ve görsellik açısından başarılı bir film, üstelik Diane Lane, Russell Crowe ve Kevin Costner'ı da izletmesi cabası.

Haftamın Albümü: Ne zamandır merakla beklediğim bir albümdü Aysel'in. Çok sevdiğim Aysel Gürel'in anısına, onunla çalışmış sanatçıların şarkılarını seslendirdiği bir albüm projesi olan Aysel'in, geçtiğimiz haftalarda piyasaya sürüldü. Ne yalan söyleyeyim, bende büyük bir hayal kırıklığı yarattı aslında. Birçok yorumu eksik buldum, aranjelerini beğenmedim. Ama içlerinde birkaç tane çok sevdiğim parça oldu. Bunların birincisi elbette ki Tarkan'ın Firuze yorumu. Kusursuz güzellikteki şarkıyı kusursuz seslendirmiş Tarkan. Bir diğer beğendiğim yorum Ayşegül Aldinç'in Yolun Başında yorumu oldu. Albümün sürprizi kuşkusuz Yasmin Levy. Unutulmaz şarkılardan biri olan Sevda'yı İspanyolca seslendirmiş Levy ve şahane olmuş. Bunun dışında genel olarak vasat bir albüm ama Aysel Gürel anısına dinlenecektir.

Haftamın Dizisi: Yaz döneminin televizyon dizileri açısından kısır olduğunu söyleyenler büyük yanılgıya düşüyor bence, çünkü yaz döneminde de şahane diziler geliyor ekranlara senelerdir. Bu yaz döneminin en çok ses getiren dizilerinden biri de Showtime ekranlarında yayınlanmaya başlayan Ray Donovan oldu. Dizide Donovan ailesinin hikayesi anlatılıyor. Mafyavari öğelerle süslü olan Ray Donovan'ı bir aile draması olarak nitelendirebiliriz. Yasadışı şekillerde arabuluculuk, iş çözümü yapan bir şirket yöneten Ray Donovan'ın, bir yandan da aile sorunlarıyla boğuştuğu güzel bir dizi. Yeni dizi arayanlar mutlaka bir göz atsın derim ben.


23 Temmuz 2013 Salı

Conviction - Mahkumiyet

Betty Anne ve Kenny Waters kardeşlerin gerçek hikayesinden yola çıkılmış şahane bir film Conviction (Mahkumiyet). Adaletin her zaman adil olmadığını gözler önüne seriyor; suçluyor, kızdırıyor, üzüyor, sarsıyor. 

Massachussets, Ayer'de yaşayan Waters kardeşler, çocukluktan bu yana hiç ayrılmayan, birbirini çok çok seven ve sürekli birbirinin arkasını kollayan iki kardeştir. Babasız bir ailede, sorumsuz bir annenin yanında büyümenin bütün zorluklarını yaşamış, birlikte aşmışlardır. Kenny Waters, kasabada çocukluktan bu yana "sorumsuz, yaramaz, kavgacı" bir tip olarak görülür. Bir gün bir cinayet yüzünden hapse girer, yalancı şahitler ve jüri kararıyla hüküm giyer. Abisinin suçsuz olduğuna inanan Betty Anne, bunu kanıtlamak için elinden geleni yapar. Temyiz kararının da aleyhlerine çıkması üzerine Betty Anne hukuk okumaya ve abisini kurtarmanın başka yollarını aramaya başlar. Kocasını, çocuklarını ikinci plana atar ve kendini bu davaya adar. Uzun yıllar sürecek mücadele artık başlamıştır.

Betty Anne Waters'ı canlandıran Hilary Swank, azimli ve güçlü kadın imajını muhteşem bir şekilde yansıtıyor filmde, gözlerinizi ondan alamıyorsunuz. Sam Rockwell'in deli dolu karakter Kenny Waters'ı canlandırması da takdire şayandı. Suç temalı dizilerin yönetmeni oyuncu Tony Goldwyn'i de es geçmemek gerek; duygu yüklü sahneler son derece samimi ve başarılıydı.

Conviction, "asla pes etme" mesajını güçlü şekilde veren bir film. Gerçek bir olaydan yola çıkması da etkileyiciliğini artırıyor. Herkes bu etkileyici hikayeye tanık olmalı.




21 Temmuz 2013 Pazar

We Need To Talk About Kevin - Kevin Hakkında Konuşmalıyız


Çocuğunuz sizi doğduğu andan itibaren hiç sevmese, ne yapardınız? Sizi çılgına çevirmek için, size zarar vermek için uğraşsa ne yaparsınız? Ortada hiçbir sebep yokken bunları yapan Kevin'ın ilginç hikayesinin anlatıldığı We Need To Talk About Kevin (Kevin Hakkında Konuşmalıyız) kesinlikle çok sert, çok çarpıcı bir film.

Sanki tek amacı annesine acı çektirmek için dünyaya gelmiş olan Kevin ve ailesinin hikayesi anlatılıyor filmde. Kevin yalnızca annesine böyle davranıyor, yalnızca annesiyle uğraşıyor, onu sevmediğini doğduğu ilk günden itibaren belli ediyor. Kevin'da bir gariplik olduğunu sezen annesi, eşiyle defalarca konuşmak istemesine rağmen, baba bu durumun safsata olduğunu düşünüyor ve üstüne düşmüyorlar. Kevin, mutlu, sade ve sıradan bir ailenin içinde mutsuz, kindar, acımasız ve umursamaz biri olarak yetişiyor. Her günü, kafasında kurguladığı o korkunç sona göre yaşıyor.

Lionel Shriver'ın 2003 yılında yayınladığı aynı adlı romanından uyarlanan filmin başrolünde Oscarlı oyuncu Tilda Swinton, John C. Reilly ve Ezra Miller var. Filmde en dikkat çeken performans kesinlikle Tilda Swinton performansı. Son derece etkileyici bir performans sergilediği aşikar, çok dikkat çekiyor. Bir diğer dikkat çeken oyuncu da Kevin'ın ergenlik çağını canlandıran Ezra Miller. Son dönemde yer aldığı projelerde dikkat çeken Miller, Kevin rolüyle de dikkatleri üzerine çekiyor.

Takdire şayan oyuncu performanslarının yanı sıra yönetmen Lynne Ramsay'e de koca bir parantez açmak gerekiyor. Ağır işleyen bir film olmasına rağmen, birkaç farklı zaman dilimine atıfta bulunarak flashback yöntemini etkin bir biçimde kullanan Ramsay, merak uyandırarak izleyiciyi uyanık tutmayı başarıyor. Ayrıca anne-oğul ilişkisinin en acıklı, en ürpertici anlarına tanık olduğumuz anlarda kullanılan aile temalı müzikleri de es geçmemek lazım; soundtrack konusunda da çok başarılı bir film olmuş.

Gerçekten tüyler ürpertici, sorgulatıcı bir psikolojik dram. Çocuk sahibi olup olmamayı düşündürecek kadar güçlü. Son zamanlarda izleyebileceğiniz en etkileyici filmlerden biri. İzlenecek filmler listenize mutlaka ekleyin, pişman olmayacaksınız.



8 Temmuz 2013 Pazartesi

Henkel Art Award 2013

Henkel’in Orta ve Doğu Avrupa çapında düzenleyeceği Henkel Art.Award.’a Türkiye’den katılacak sanatçı belirlendi. Başvuruları değerlendiren jüri, genç sanatçı Hera Büyüktaşçıyan’ı seçti.

Henkel’in Orta ve Doğu Avrupa çapında düzenleyeceği Henkel Art.Award. için Türkiye’den katılacak sanatçı belirlendi. Başak Şenova (Küratör), Bige Örer (İstanbul Bienali Direktörü), Zeren Göktan (Sanatçı), Erdağ Aksel‘den (Sanatçı ve Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi) oluşan jüri 11 Haziran’da bir araya geldi. Sanatçı Hera Büyüktaşçıyan’ı seçen jüri üyeleri, gerekçelerini şöyle özetledi:

"Hera Büyüktaşçıyan’ın araştırmaya dayalı, mekana özgü yerleştirmeleri, mekanın fiziksel özelliklerinin yanı sıra tarihi ve psikolojik karakterine göndermeler yapar. Jürinin Hera Büyüktaşçıyan’ı seçmesinin sebebi, bu yapıtların üretimindeki duyarlı ve derin yaklaşımdır."

Ödül, Aralık ayında sahibini bulacak

Uluslararası değerlendirmeyi yapacak olan jüri ise tüm katılımcılar arasından beş finalisti aday göstermek üzere 2013 sonbaharında toplanacak. Ödül sahibi, Aralık ayında Viyana’da gerçekleştirilecek olan galada ilan edilecek. Türkiye’yle birlikte 23 ülkeden kreatif görsel sanatçıların katılımına açık olan Henkel Art.Award.’ta ödül, KulturKontakt Austria ve Viyana Modern Sanat Müzesi’nin (Museum der Modernen Kunst Stiftung Ludwig Wien - mumok) işbirliğiyle verilecek. Birinciliği kazanan sanatçı, 7 bin Euro para ödülünün yanı sıra, kendi ülkesinde ve Viyana’da bulunan mumok’ta birer kişisel sergi imkânı da kazanacak. Böylece ödülün toplam değeri 35 bin Euro’ya ulaşıyor.

“Henkel’in desteği, motivasyon sağlıyor”

Hera Büyüktaşcıyan konu ile ilgili yaptığı açıklamada, ''Öncelikle Henkel CEE'ye sanata ve genç sanatçılara verdikleri destekten dolayı çok teşekkür etmek istiyorum. Güncel sanat alanında verilen bu gibi destek programları özellikle genç sanatçıları sadece sanat pratikleri açısından değil, motivasyon sağlamak ve üretim arzusunu desteklemek anlamında da çok büyük değer taşımakta. Bu anlamda benim için de çok büyük bir motivasyon kaynağı oldu.  Henkel Art Award yarışmasının, Türkiye adına uluslararası finale katılmaya layık görülmek beni çok gururlandırdı. Bu anlamda değerli jüri üyelerine ve Türk Henkel'e çok teşekkür ederim” diye konuştu.

Hera Büyüktaşçıyan kimdir?

1984 yılında doğan Hera Büyüktaşçıyan, Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde sanat eğitimini tamamladı. Büyüktaşçıyan işlerinde toplumsal kimlik ve bellek, aidiyet, ötekilik, tekillik ve zenofobi gibi kavramlar üzerine odaklanıyor. Büyüktaşçıyan'ın katıldığı sergilerden bazıları şunlar:

'Değişkenler & Dönüşkenler' (2009, İstanbul); 'İstanbul’da Yaşıyor ve Çalışıyor' (2010, İstanbul); 'art.homes' (2010-2011, Münih-İstanbul); 'Worthy Hearts' (Yerevan, 2011); 'Looking Somewhere to Land' (Stokholm, 2012),'Yansıma Üzerine Düşünceler' (2012, Galeri Mana, İstanbul), 'Blur' (Münih, 2012), 'Haset, Husumet, Rezalet' (2013, ARTER, İstanbul), 'Unutulanın Hatıraları' (2013, Adahan, İstanbul) ve 'Bir İkindi Macerası' (2012, SALT Beyoğlu, İstanbul)

Henkel dünya çapında Çamaşır ve Ev Bakımı, Beauty Care ve Yapıştırıcı Teknolojileri olmak üzere üç iş biriminde lider markalar ve teknolojilerle faaliyet göstermektedir. 1876 yılında kurulan Henkel, Persil, Schwarzkopf ve Loctite gibi tanınmış markaları ile faaliyet göstermekte ve hem tüketici ürünleri hem de endüstriyel alanda, global olarak pek çok pazar liderliği bulunmaktadır. Tüm dünyada yaklaşık 47.000 çalışanı bulunan Henkel, 2012 mali yılında 16 milyar 510 milyon Euro’luk satış ve 2 milyar 335 milyon Euro’luk faaliyet karı gerçekleştirmiştir. Henkel imtiyazlı hisse senetleri, Almanya DAX borsa endeksine kayıtlıdır.


LinkWithin

Related Posts with Thumbnails

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı