Düşler Ovası Dediler Ki... Parov Stelar - Electro Swing Ondan Sorulur! Banshee - Karanlık Bir Kasaba Hikayesi The Time Traveler's Wife - Zaman Yolcusunun Karısı

23 Ağustos 2010 Pazartesi

Behçet Aysan - Güvercinlerin Şairi



"Sen bu şiiri okurken,
 Ben belki başka bir şehirde
 Ölürüm."

Bir şeyler karalarsınız beyaz kağıda, ellerinizden kelimeler dökülür. Bir gün gerçek olacağını bile bile, ölümlü cümleler yazar mı insan? Yazar. Şairse, yazar elbet. Ölmeyi yaşamak gibi anlatır, bir gün vakti gelince, ateşler içinde ölmeyi yaşar, kalbi hiç atmamış zavallıların ülkesinde.

"kırgınım, saçılmış
bir nar gibiyim

sessiz akan bir ırmağım
geceden
git dersen giderim
kal dersen kalırım"

Behçet Aysan, 93'te Sivas katliamında yitirdiğimiz aydınlarımızdan. İnsanın yüreğini acıtan bir sonla uzaklara giden bir şair o. Kalpsizlerin çaktığı bir kibritle güvercin misali uçup gitti, ardında şiirlerini bıraktı hatıra. Dostları kapısında "yarım saat içinde geliyorum, bekleyin." yazılı bir not bulmuşlardı sonra. Ateşlerin içinden çıkabilseydi, gelecekti. Olmadı, gelemedi.

"belki
sararmış
eski resimlerde kalırım
belki esmer bir çocuğun dilinde."

Behçet Aysan, 1949 Ankara doğumlu. 1968 yılında Ankara Tıp Fakültesi'ne askeri öğrenci olarak girdi, tabip çıktı, atandı, görevini yerine getirdi, yaraları iyileştirdi. 1983'te ilk kitabı Karşı Gece'yi yayınladı. 84'te yayınladı Sesler ve Küller kitabı ile Yaşar Nabi Nayır Ödülü'ne layık görüldü. 1986'da yayınlanan Eylül adlı kitabıyla Ceyhun Atuf Kansu Ödülü'ne, Deniz Feneri ile Abdi İpekçi Barış ve Dostluk Ödülü'ne layık görüldü. 93 yılında Pir Sultan Abdal Kültür Festivali'ne katılmak için gittiği Sivas'ta, Madımak Oteli'nde gericilerin alevlendirdiği bir yangında hayatını kaybetti. İçinde biriktirdiği duyulmamış şiirleri de onunla birlikte göçüp gitti. 37 aydın, alevlerin içinde karanlığa gömüldü, Behçet Aysan da orada yitip giden Türkiye'nin aydınlık yüzlerinden biriydi.

"sana neyi anlatayım
her sarnıç küflü bir yağmuru,
her sevda bir ayrılığı yaşar."

Güvercinleri Sevindirin şiirinde tanıdım O'nu. İlk okuyuşta ezbere aldım, anlamak istedim. Ne zaman şiir duymak istesem, bu şiiri okudum kendi kendime. Bu satırları yazan şairin ölümsüz olacağını kabullendim. Ustaya saygı mahiyetindeki bu yazının bütününü aydın, şair, doktor ama önce "insan" Behçet Aysan'a ithaf eder, bulutlara selam ederim.

Güvercinleri Sevindirin

her sabah
uyandığımda,
gördüğüm düşü hayra yorarım
açmasına açarım da
göğsümün altın kafesini
korkarım
ya bu gece
güvercinler
yüreğimden başka bir ülkeye
göç etmişlerse.

çünkü, ben ilyas
hasköy'lü -
kör ilyas,
şu koca istanbul şehrinde
yenicami önünde
sanki dünyanın bütün
açlarını
doyuruyormuş gibi
gururlanan bir sevinçle
darı satarım
savrulması için güvercinlere.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı