Düşler Ovası Dediler Ki... Parov Stelar - Electro Swing Ondan Sorulur! Banshee - Karanlık Bir Kasaba Hikayesi The Time Traveler's Wife - Zaman Yolcusunun Karısı

5 Şubat 2011 Cumartesi

Walter Veltroni - Oğulsuz


"Bir gün herhangi biri gibi Buenos Aires sokaklarında dolaşırken karşıma bir duvar yazısı çıktı. Soluk bir zemin üzerine boyayla yazılmış dört kelime: 'Patricio, seni seviyorum. Baban.' Elli yıllık hayatımda, bir babanın oğluna hitaben yazdığı bir duvar yazısına hiç rastlamamıştım. Bu sözlerden yola çıkarak pek çok hikaye tasarladım zihnimde. Böylesine basit bir cümle, birinin bir duvara yazdığı 26 harf, o topraklara sinen melankoli ve hüzün hatırlandığında nasıl da destansı ve derin bir anlam kazanmıştı..."

Walter Veltroni, Oğulsuz (Senza Patricio) isimli anlatısının çıkış noktasından bahsediyor yukarıda. Buenos Aires sokaklarındaki bir duvar yazısının bir kaleme neler yazdırabileceğini gözler önüne seriyor. Patricio ve babasının asla öğrenemeyeceği hikayesini kendi içinde defalarca tasarlıyor. Arjantin'e ait, buram buram Arjantin kokan beş hikaye yazıyor sonunda. Büyülü bir duvar yazısı, hikayelerinde büyülü bir hüzün yaratıyor. Aslında Patricio ve babasına neler oldu, kimse bilmeyecek. Ama Veltroni'nin hayalgücü onları her daim yaşatıyor.

1955 yılında Roma'da doğan Walter Veltroni, gazetecilik eğitimi alıyor. 87 yılında parlamentoya seçilen Veltroni, siyasetten hiç kopmuyor, önce 95'te Başbakan Yardımcısı, ardından Kültür Bakanlığı görevini üstleniyor. 2000 yılında İtalya'nın kültür mirasına yaptığı katkılardan dolayı Fransa'dan Liyakat Madalyası alıyor. 2001 yerel seçimlerinde Roma Belediye Başkanı seçilen Veltroni, halen bu görevini sürdüyor. 68 kuşağı, politika, sinema, üçüncü dünya ülkeleri gibi konularda birçok kitabı bulunan Veltroni, 2004 yılında Oğulsuz'u kaleme alıyor. Kitabın ilk sayfasında, paylaşmadan geçemeyeceğim, Jorge Luis Borges'e ait muhteşem bir şiir yer alıyor:

Doğrular

Voltaire'in istediği gibi bahçesiyle ilgilenen bir adam.
Müziğin varlığına şükreden bir başkası.
Bir sözcüğün kökenini bulduğuna sevinen biri.
Güneyde bir kahvede iki işçi, sessizce satranç oynayan.
Toprağa bir renk ve biçim arayan bir çömlekçi.
Bu sayfayı düzenleyip de sonuçtan hoşnut kalmayan bir dizgici.
Bir şiirin son üçlüğünü okuyan bir kadınla bir adam.
Bir adam, uyuyan bir hayvanı okşayan.
Uğradığı bir haksızlığı anlamaya çalışan bir insan.
Stevenson'un varlığına şükreden bir başkası.
Kendi yerine başkalarının haklı çıkmasını yeğleyen bir adam.
Bu insanlar kurtarıyor dünyayı farkında olmadan.



(Not: Bu yazı Haber Eylül Şubat sayısında yayınlanmıştır.)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı