"Kalp kırıklığına iyi gelen gönül alan otu gelmiştir. Ruha şifa niyetine." yazsa bir aktarın kapısında, hiç düşünmeden dalarız içeri, hiç birbirimizi kandırmayalım şimdi. Bazen insanlardan beklediklerimizi, beklediklerimiz gerçekleştirmeyecek. Bazen yaptıklarımızı düzeltecek bir ilahi güç gelmeyecek. İşte o zaman başka yollara başvuracak insan, şifa niyetine.

Birkaç dakika demleyin, süzdürün, için. Oh, şifa niyetine. 24 saat içinde kalp kırıklığı azalacak. O ot, o koca dağın tepesinde boşuna yetişmedi. Onu toplayan köylünün taştan evinde boşuna kurutulmadı. Okyanusları aşmadı boşuna, inanın. İyi gelecek.
Birilerinden bir şey beklemek yerine, en başta kendi kendinize kırdığınız kalbinizi kendiniz tamir edin. Kalbi boşlamak, başkalarının eline teslim etmek yanlıştı, kabul edin. Suçu önce başkasına atmaktan vazgeçin. Bir şey kırıldı mı, elinizdeyse siz tamir edin. Bir tutam gönül alan otu alın mesela. Kalp kırıklığına iyi geliyor. Ruha şifa niyetine.
-Hayal dünyasından sevgilerle.-