Düşler Ovası Dediler Ki... Parov Stelar - Electro Swing Ondan Sorulur! Banshee - Karanlık Bir Kasaba Hikayesi The Time Traveler's Wife - Zaman Yolcusunun Karısı

8 Mayıs 2010 Cumartesi

Gezi Notları - İzmir Doğal Yaşam Parkı





Şehirden uzaklaşmak ve doğaya yaklaşmak. Hayvanların dünyasına geçmek birden; mutlu olmak. Çarşamba günü sabahın köründe kalktıysam, bu defa bunu ders için değil, hocamızın deyimiyle, teknik gezimiz için yaptım. Okula gittim, bindik otobüslere ve yol aldık İzmir Doğal Yaşam Parkı'na.

Nasıl güzeldi hepsi, anlatamam! Her biri ayrı bir dünyaydı hayvanların. Şimdi altı üstü hayvan işte diyenleriniz çıkacaktır ama ben bu kadar basite indirgeyemiyorum bu yaratıkları. Onları ayrı bir seviyorum bu dünyada. Dünyaya çok önemli bir amaç için gelmiş olduklarını, bir gün bize doğru dürüst yaşamayı öğreteceklerini düşünüyorum. Bu yüzden korumalı elimizden geldiğince.

2006 yılında İzmir Büyükşehir Belediyesi'nce karar verilen ve yapımına başlanan doğal yaşam parkı, 30 Haziran 2008 yılında ziyarete açıldı. 128 türde 1048 hayvanı içinde barındıran bu güzel park, bugünün Avrupa standartlarına uyumlu haliyle İzmir için bir gurur kaynağı.

Dünyanın birçok farklı yeri ve ikliminden hayvanlar, Sasalı'da kurulan bu doğal yaşam parkında yaşamlarını sürdürüyorlar. Timsahlar, ayılar, kurtlar, aslanlar, kaplanlar, pumalar, papağanlar, yılanlar ve daha birçok türde hayvan kendi doğal ortamlarına en uygun şekildeki yuvalarında yaşıyorlar.

Doğal yaşam parkının içinde hayvanların haricinde, klima sistemiyle yağmur ormanlarının doğal ortamı oluşturulmuş ve envai çeşit bitki ve orman hayvanlarının yaşadığı bir Tropik Merkez, çocukların hayvanlarla daha yakın olabilmesi için evcil hayvanların barındığı Çocuk Hayvanat Bahçesi, İskelet Sergi Salonu ve herkesin tanıdığı ünlü fil, 3 sene önce kaybettiğimiz Pak Bahadır'ın mezarı bulunmakta.

Parkın peyzajı oldukça iyi düşünülmüş ve hayvanların rahat edebileceği genişlikte yaşama alanları oluşturulmuş. Bu kocaman parkın içinde gezerken vaktin nasıl geçtiğini anlamıyorsunuz gerçekten. Hele benim gibi hayvan delisi iseniz, her bir hayvanı göreceğim diye kendinizi oradan oraya koşturuyor bulabilirsiniz. Ben aynen öyleydim, hatta orada kalmak istediğime bile karar verdim. Kim bilir, belki bir gün sadece kedi, köpek ve kuşların barınabildiği pis şehirlerden kurtulup, hayvanların ve bitkilerin çoğunlukta olduğu bir doğaya dahil olabilirim, çok isterim...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı