Düşler Ovası Dediler Ki... Parov Stelar - Electro Swing Ondan Sorulur! Banshee - Karanlık Bir Kasaba Hikayesi The Time Traveler's Wife - Zaman Yolcusunun Karısı

31 Mayıs 2010 Pazartesi

Dur Dünya, Ben İneceğim




Bir gün bir şey gelir, tüm hayat enerjinizi alır, sizi ortada bırakır ya; bugün de öyle bir gün. İçim bir garip; günlerdir, aylardır, hatta yıllardır sindirmeye ve iyiye inanmaya çalışıyorum. Bir gün dünyada savaş bitecek, açlık bitecek, katliamlar bitecek; insanlar bu kadar kötü olamaz diyorum. Her gün iyiye inanmaya çalışıyorum. Ama genç insanların roketatarlarla, mermilerle, mayınlarla öldürülmesini hazmedemiyorum. Beyaz bayrak taşıyanların kara kurşunların hedefi olmasını anlayamıyorum. Hiç günahsız doğanların, günaha bulanmış ellerini görmek istemiyorum, ağır geliyor. Kimse zulüm için doğmamıştır bu dünyaya, biliyorum. Zalimler hangi dünyadan gelir? Dili, dini, ırkı var mıdır? Zalim, neden zalimdir? Bilemiyorum.

Çok acı gördü bu topraklar. Savaştan çok savunmak uğruna değerlerini, çok çok öldü. Barış da vuruldu çok defa, kan kaybından ölmek üzere artık. 21. yüzyıl diyoruz ya hani, her şeyin çaresinin yavaş yavaş bulunduğu asır. Bir barışa çare yok sanırım bu dünyada. Birileri hep ölmek zorunda. Birilerinin ideolojisi için, birilerinin hayalleri bitmek zorunda. Zaferin başladığı yerde, aşklar, aileler, mutluluklar ölmeli. Kirli dünyanın bozuk düzeni. İnsanlar yaşamak için değil, öldürmek için adeta. Gördüklerimiz korkunç, ağır; geleceklerimiz belirsiz, kulaklarımız sağır.

"Ben bir ağacı, bir insandan daha çok severim." demiş Beethoven. Şimdi halimizi görüyor olsaydı, haklı olduğu için üzülüyor olurdu. Zira ben sevemiyorum artık, istemiyorum. Sevince acıtıyor. İnsanı sevmek hayalkırıklığı 21. yüzyılda. Her şey boş geliyor artık, " can, sıkıntı sınırında* "


*Nilgün Marmara'dan alıntıdır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı